İntihara meyilli
misin?
İntihara meyilli misin? Öyleyim diyorsan 17. Kata çık. Hâlâ
kararlıysan bir üst kata çık ve balkonun kapısını aç. Boşluğa doğru birkaç adım
at,. Balkon duvarının üzerine çık, sakın korkuluklardan tutunma, aşağı bak.
Bulunduğun yerin yüksekliğini söyleyeyim sana. Tam 55 metre yüksektesin. Yere
kendi ağırlığın x yükseklik ve havadaki ivmeyi de ekleyerek ortalama
ağırlığının 4 katı hızla çarpacaksın. İlk anda inanılmaz bir ağrı
hissedeceksin. Yüzüstü çarpmanın etkisiyle göğüs kafesinin kemikleri kırılacak
ve akciğerine saplanacak. Ağzından kanlar gelmeye başlayacak nefes borunu
tıkayan kan, dünya ile arandaki son bağı oksijeni engelleyecek ve yavaşça gözlerin
kararacak bilincin kapanacak. Epifiz bezin son kez DMT hormonu salgılayacak.
İlk defa doğduğunda salgıladığı gibi… Şimdi boşluktasın ama dur 1 dakika neden
çevrendeki tüm sesleri duyuyorsun? Seni bir ambulansla hastaneye kaldıracaklar.
Duyacaksın, göreceksin, bağıracaksın biraz önce kendini boşluğa bıraktığın
sıkıntılarını düşün. Ne kadar saçma değil mi? Maalesef animasyon ekibindeki
doktor ölüm saatini yazdı. Yüzünü örtüyle kapattı. Ve şimdi buz gibi morgdasın.
Dışarıdan birilerinin çığlıklarını duyuyorsun. Annen olmalı. Cenaze işlemleri
gibi bir şey duydun kuzeninden. Yeniden kendine soruyorsun “Öldüm mü?”
Yakınlarını görüyorsun üzgün ve şaşkındılar. Birinin “çokta zayıfmış” dediğini
duydun. Otopsi için doktorlar seni bekliyor. Ellerinde vücudunu kesmek için
kullanacakları bir sürü acımasız alet. Eline neşteri alan doktorun gencecik bir
kız olduğun görüyorsun. Tıpkı senin gibi genç! Elleri titriyor. “ilk otopsim”
dediğini duydun. Genç kızın gözünden bir damla yaş bedenine düştü. Alnın ve
kaşının arasında bir yere. Hocası “ korkma, ö ölü. Seni duyamaz,
hissedemez.” Kızın elleri titreyerek,
neşterle boğazından göbeğinin altına kadar uzunca bir çizgi çekti. ”Canım
acımadı.” Kıza baktın “şimdi başka bir
yerde mesela bir kafede, kahve sırasında seninle tanışmak vardı” diye
söylendin. Sonra aniden öldüğün geldi aklına, panikle “öldüm ben, bu kadar
kolay mı ölmek?” diye bağırdın. Otopsi işlemleri tamamlandı. Genç kız vücudunda
açtığı tüm yerleri özenle dikti. Hocası “ aferin, vize notun iyi ” Birinin vizede alacağı notun uygulama sınavı
olmuştun. Daha 3 saat önce yaşayan sen değil miydin? Sahi bunu mu istemiştin?
Cenaze ve otopsi işlemlerin tamamlandı. Artık toprağa karışabilirsin. Annen
geldi yanına ve sonra sırayla tüm sevdiklerin, vedalaştılar seninle… “Keşke
daha çok vakit ayırsaydık birbirimize, keşke nefret ettiğimi değil, sevdiğimi
söyleseydim onlara.” dedin ama yine duymadılar. Yanından geçip gittiler. Seni
yavaşça tabuta yerleştirdiler ve toprakla buluşmak vakti. Atık sessizsin,
itiraz yok. “mezarım burasıymış, yıllarca yanından geçip gittiğim yer.” Dedin,
Son bir çırpınış “niye bu kadar acele ettim, niye?” Artık sen topraksın… Hâlâ
öyle misin?
Şimdi, gerçekten intihara meyilli misin?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder